Sevdigim sonbahar kekleri ve olanlar bitenler

Bu yaziyi sabaha karsi tekrar ateslendigim bir sirada, uyku ve uyaniklik arasinda gidip geldigim bir anda taslaklastirdim. Gecenlerde instagram story’de, lab toplantisi icin yaptigim “Mecburi sonbahar keki-Issiz Adam keki”nin fotolarini paylasmistim, bir arkadasim tarifini istemisti ama bir turlu bu bitmek bilmeyen hastaliklardan ve yeni lab kurma kosusturmacasindan belimizi dogrultamadigimiz icin tarifi yazip onunla paylasamamistim. Dun aksam da yine 10 uzerinden 8’lik bogaz agrimla; zencefilli, zerdecalli, limonlu ve azicik da balli cayimla basa cikmaya calisirken bir de baktim ki canim cok ama cok kek cekiyor. Soyle cayimin yanina yakisacak sicacik, ev yapimi bir kek! Boyle acil durumlarda baktigim iki site var: Nefis Yemek Tarifleri ve Smitten Kitchen. Ben de hemen Smitten Kitchen’da arama yaptim ve su kekte karar kildim. Bence bu kek de tam sonbahar/kislik bir kek; icindeki zencefil, tarcin ve muskat kek piserken tum evi sahane kokutuyor. Ben tabi hastaliktan, tarifte birkac yanlislik yapmisim ama ona ragmen cok guzel oldu, ilgilenenlere tavsiye ederim.

Zencefilli kek

Tarif, Smitten Kitchen’dan.

Screen Shot 2017-11-04 at 8.23.42 PM
Kaynak: https://www.flickr.com/photos/smitten/11517210583/
  • Yarim paket (115 gram) tereyagi (irice dogranmis)
  • 240 ml su
  • 1,5 cay kasigi karbonat
  • 70 gram (1/3 su bardagi) esmer seker [tarifte bunun iki kati kadar seker diyor ama ben her zaman Amerikan tariflerinde yazandan daha az seker koyuyorum, siz kendi tercihinize gore ayarlayabilirsiniz].
  • 240 ml pekmez (tarifin aslinda sulfursuz pekmez diyor, boyle bir sey Turkiye’de var mi bilmiyorum ama bence kivam itibariyle bunun yerine bal da koyabilirsiniz. Tabi tadinda o yanik, karamelize tat olmaz ama bence yine de guzel olur]
  • 1 yemek kasigi taze rendelenmis zencefil (istege bagli, ben tabi ki kullandim!)
  • 2 buyuk yumurta
  • 300 gr un (sanirim 2,5 su bardagindan biraz az)
  • 2 cay kasigi toz zencefil
  • 1,5 cay kasigi tarcin
  • yarim cay kasigi karanfil
  • yarim cay kasigi muskat
  • yarim cay kasigi tuz
  • 2 cay kasigi kabartma tozu

Firini 175 dereceye ayarlayin. Dikdortgen pisirme kabinizin (yaklasik 33 X 23 cm) icini yaglayin. Orta boy bir tencerede suyu kaynatin. Icine karbonati ekleyin, kopurecek, telas etmeyin 🙂 Ocagin altini kapatin ve 5 dk kadar bekleyin. Icine tereyagini ekleyin ve karistirarak eritin. Esmer sekeri, pekmezi (veya bali) ve kullaniyorsaniz zencefili de ilave edin ve karistirin. Bu karisimi derince bir cirpma kabina dokun. Icine 2 yumurtayi katin. Karisimin icine unu, baharatlari, tuzu ve kabartma tozunu da eleyerek katin ve karistirin. Karisimi pisirme kabina dokun ve 30-35 dk pisirin.

Bana kekin o hali yeterince cazip geldi ama tarifin yazarina gore keki uzerine pudra sekeri serpilmis bir sekilde veya krem santiyle servis edebilirmissiniz.

Diger kekimizin tarifi de soyle:

Havuclu kek

Tarif, Smitten Kitchen‘dan.

 

IMG_3981
Neyse ki bu kekin fotosunu cekmistim!

 

  • 290 gram un ( yaklasik 2 + 1/3 su bardagi)
  • 3/4 cay kasigi tuz (5 gram)
  • 2 cay kasigi kabartma tozu (10 gram)
  • 1,5 cay kasigi tarcin
  • 1/4 cay kasigi muskat
  • cok cok az karanfil (1/8 cay kasigi demis, ben kullanmadim :))
  • 120 ml zeytinyagi
  • 100 gram esmer seker (tarifte 145 gram diyor ama 100 gram bence kafi)
  • 2 buyuk yumurta
  • 235 ml elma suyu (tarifin aslinda kullanilan duz elma suyu degil, fermente elma suyu ama yazarin dedigine gore normal 100% elma suyu da olur)
  • 1 cay kasigi vanilya esansi (toz kullanacaksaniz, bunu asagidaki kuru karisima katin)
  • yaklasik 255 gram rendelenmis havuc (4-5 ince veya 2-2,5 kalin havuc)

Firini 175 dereceye ayarlayin. Pisirme kabinizi (23 X 13 cm) yaglayin. Buyuk bir cirpma kabinda unu, tuzu, kabartma tozunu, tarcini, muskati ve karanfili karistirin. Orta boy bir kapta da zeytinyagini, esmer sekeri, yumurtalari, elma suyunu ve vanilya esansini karistirin. Daha sonra da rendelenmis havuclari ekleyin. Karistirdiginiz bu sivi karisimini, kuru karisima dokun ve kuru topaklar kalmayana kadar karistirin. Kek hamurunu pisirme kabina dokun ve yaklasik 1 saat pirisin.

Umarim kekleri yapar ve begenirsiniz!

Olanlar bitenler

Dedigim gibi, biz sanirim Ekim ayinin basindan beri devamli bir hastalik dongusundeyiz. Leyla krese gittigi icin bunda sasilacak bir sey yok tabi ama ben yine de bu kadar uzun surecek bir hastalik sureci beklemiyordum sanirim. Tam “oh, iyilesti gecti bitti artik” diyorum, hadii tekrar burun akintisi, oksuruk ve ates. Gecenlerde gozu bile enfeksiyon kapti garibimin. Onlem olarak kresten alir almaz elini yuzunu siliyoruz, bol meyve ve sebze yedirmeye calisiyoruz, her gun tum gun boyunca evi havalandiriyoruz, odasinda geceleri iki tane buhar makinesi calistiriyoruz, duzenini hic bozmuyoruz, ben Arman her ne kadar gicik olsa da her gun Leyla’nin sutlerine propolis katiyorum, yeni yeni multivitamin de katmaya basladim ama ne fayda; yine de belimizi bir turlu dogrultamadik. Neyse, hic olmazsa tum bunlar ileride guclu bir bagisiklik sistemi olmasina yardimci olacak diye avutuyoruz kendimizi bakalim.

Bunlara ek olarak yine yaklasik 2-3 haftadir, yani aslinda hastalik surecinin baslamasiyla, Leyla’nin gece uykulari da cok bozuldu. Normalde aksam 8’den sabah 6.30-7’ye uyuyan, gece 2-3 kez sut icmek icin uyanan kizimiz gitti; oncelikle sabah 5’lerde, sonrasinda 3’lerde ve nihayet 12.30-1’lerde “atta! atta!” diye feryat figan uyanan bir cocuk geldi. Simdi bu uyku konusunu uzun uzun yazacak halim ve sabrim yok ama bu yaslar sanirim boyle zorlayici yaslar genel olarak. Dun de kresten bir notla dondu hanim kizimiz, bir arkadasinin elini isirmis masada yemek saatini beklerken! Zaten oyle bir bozuk suratla geldi ki eve, bir de siz bana ilismeyin der gibiydi. Dedigim gibi zor zamanlar bunlar, dil konusu bile basli basina bir stres faktoru belki de. Kirk yilda bir insanlarla disari cikalim dedigimizde Leyla oyle bir icine kapaniyor ve bize yapisiyor ki tam gorulmelik. Anladigimiz kadariyla Ingilizce konusmamizi cok garipsiyor, belki bizi yabanciliyor o yuzden ve korkuyor. Bu aralar Leyla’nin 3 yasina geldigi zamanlarin hayalini kuruyorum, nedense cogu sey (konusma, tuvalet, uyku vs.) o zamana kolaylasacak gibi geliyor. Halbuki biliyorum, her yasin derdi ayri. Hepinizin cok sasiracagi bir tespitimle yaziyi sonlandirayim yavas yavas. Eveeet, hazir misiniz? Geliyor: Cocuk isi cok zor arkadaslar! Sagliklisi bile eminim zor, hele bir de ciddi hastaligi olanlar ayrica zor, genis ailesinden uzakta buyuyenler hepten zor. Aranizda “cocuk icin hazir miyim?” falan gibi kafa karisikliklari olan varsa benimle irtibata gecsin, ben karar vermelerinde yardimci olurum.

Yorum bırakın